14 Ocak 2013 Pazartesi

Forex Para Yönetimi (Boris Schlossberg)

İki acemi yatırımcıyı, ekran önüne oturtun, en iyi piyasa tahminlerini verin ve birbirlerine ters yönde pozisyon açma yönünde talimat verin. Çok büyük bir olasılıkla, ikisi de para kaybedecektir. Ancak, iki profesyonel yatırımcıya, birbirlerine karşı ters yönde işlem yaptırırsanız muhtemelen ikisi de, işlemin zıtlığına rağmen para kazanacaktır. Aradaki fark nedir? Deneyimli yatırımcıları amatörlerden ayıran en önemli faktör nedir? Cevap, para yönetiminde gizli.
Aynı diyet ve spor yapmak gibi, para yönetimi, pek çok yatırımcının çok fazla bilgi sahibi olduğu ancak pek azının gerçek hayatta uygulayabildiği bir konudur. Bunun nedeni çok basit: Sağlıklı beslenme ve formda kalma için de olsa spor yapmanın çok fazla sevilmediği gibi, para yönetimi de çok yorucu ve sevilmeyen bir aktivitedir. Yatırımcıların, sürekli pozisyonlarını izlemesini ve gerekli durumda zararlarını realize etmelerini gerektirir ve çok az yatırımcı bunu uygulayabilir. Ancak, Şekil 1’de gösterildiği gibi, zarar realizasyonu, uzun vadeli yatırımcı başarısı için son derece önemlidir.

Kaybedilen Varlık Miktarı İlk Baştaki Varlık Değerini Tekrar Kazanmak için Gerekli Kar
%25 %33
%50 %100
%75 %400
%90 %1000

Şekil 1- Bu tabloda, kaybedilen zararları kurtarmanın ne kadar zor olduğu gösterilmektedir.

Bir yatırımcının, hesabındaki % 50’lik bir zararı telafi etmesi için anaparasının % 100’ü oranında para kazanmak zorunda olduğunu unutmayın, ki dünya çapında bunu başarabilen yatırımcı oranı % 1’i geçmez. % 75 seviyesindeki bir gerilemede, yatırımcı ilk baştaki varlığına ulaşmak için hesabındaki paranın dört katını kazanmalıdır ve bu Herkül’ün bile kaldıramayacağı kadar ağır bir yüktür!

Hayatımın İşlemi
Pek çok yatırımcı yukarıdaki rakamları çok iyi bilmesine rağmen nedense hep göz ardı eder.  Yatırım kitapları, bir, iki ve hatta beş yıllık toplam kazancını, yanlış seyreden tek bir işlemde kaybeden yatırımcı hikayeleri ile doludur.  Genel olarak, kontrolden çıkmış kayıplar, yeterli düzeyde stop olmayan; uzun pozisyonlarda pek çok ortalama düşüş veya kısa pozisyonlarda ortalama yükselmenin olduğu, zayıf para yönetiminin sonucudur.  İşin aslı, kontrolden çıkmış bir kayıp sadece disiplin eksikliğinden kaynaklanır.

Pek çok yatırımcı, yatırım kariyerine, bilinçli veya bilinçsiz olarak “hayatının işlemini” hayal ederek başlar. Bu işlem, ona milyonlar kazandıracak ve genç yaşta emekli olup hayatının geri kalanında dertsiz tasasız yaşamasını sağlayacak işlemdir. Forex piyasasında, bu fantezi, piyasalardaki efsaneler ile daha da güçlenmektedir. George Soros’un, Pound’da kısa pozisyon alarak, tek bir günde net 1 milyar Dolar kar ettiği günü kim unutabilir? Ancak, işin gerçeği, pek çok perakende yatırımcısının o “büyük kazancı” yaşamak yerine, onları sonsuza kadar oyun dışı bırakacak tek bir “Büyük Kaybın” kurbanı olacağıdır.  

Ders Alma

Yatırımcılar, stop emirleri ile risklerini kontrol ederek bu durumun önüne geçebilir. Jack Schwager’ın, “Borsa Sihirbazları” (1989) adlı ünlü kitabında, günlük işlem yapan ve trendleri sürekli olarak izleyen Larry Hite, şu tavsiyeyi verir: “Hiçbir işlemde, toplam varlığınızın % 1’inden fazlasını riske atmayın. Sadece % 1 risk ile, hiçbir işlem sizi yıkamaz.” Bu çok doğru bir yaklaşım. Bir yatırımcı arka arkaya 20 kere yanılsa bile, toplam varlığının % 80’ini hala elinde tutabilir. 

İşin gerçeği, çok az yatırımcının bu yöntemi tutarlı bir şekilde uygulayacak disipline sahip olmasıdır.  Sıcak bir sobaya dokunup iki ve üç kere yandıktan sonra bir daha dokunmaması gerektiğini öğrenen çocuklar gibi, pek çok yatırımcı da ancak çok büyük para kayıpları yaşadıktan sonra risk disiplininden ders alabilir.  Yatırımcıların, forex piyasasına ilk girdiğinde sadece spekülatif sermayelerini kullanmaları gerektiğinin en önemli nedeni budur. Acemiler, yatırım yapmaya ne kadar bir miktarla başlayacağını sorduğunda, deneyimli bir yatırımcı şunu söylemiştir: “Tamamen kaybettiğinizde hayatınızı maddi anlamda etkilemeyecek bir rakam seçin. Şimdi o rakamı beşe bölün çünkü ilk birkaç yatırım deneyiminizde çok büyük olasılıkla kayıp yaşayacaksınız.” Bu gerçekten çok bilgece bir tavsiye ve forex piyasasında yatırım yapmayı düşünen herkes bunu uygulamalı.

Para Yönetim Türleri
Genel anlamda, başarılı para yönetimi uygulamanın iki yolu vardır. Bir yatırımcı, çok sık verdiği stop emirleriyle, birkaç büyük kazançlı işlemden kar elde edebilir veya, daha küçük kazançlar peşinde olarak, elde ettiği düşük karların, birkaç büyük zararı geçeceği umuduyla ender ama geniş stop emirleri yerleştirebilir.  İlk yöntem, psikolojik olarak çok küçük yara açabilir ancak birkaç büyük mutluluk da verebilir.  Diğer yandan, ikinci strateji, pek çok küçük mutluluk sağlar ancak bunun karşılığında da psikolojik anlamda zarar görebileceğiniz kayıplar yaşamazsınız.  Geniş mesafeli stop emri yaklaşımında ise, bir veya iki işlemde bir hafta veya bir ayda kazanılan karı bir anda kaybetmek çok sıradışı bir durum değildir. 

İşin özünde, seçilen yöntem yatırımcı kişiliğine bağlıdır ve keşif sürecinin parçasını oluşturur. Forex piyasasının en büyük avantajlarından birisi, perakende yatırımcıya ilave bir maliyet çıkarmadan her iki tarzı da eşit oranda uzlaştırabilmesidir. Forex piyasası, geniş tabanlı bir piyasa olduğu için her bir işlemin maliyeti, belirli bir yatırımcının pozisyonuna bakmaksızın aynıdır. 

Örneğin, EURUSD paritesinde, pek çok yatırımcı temel pozisyonun on binde üçü oranındaki bir maliyete eşit olan 3 pip spread ile karşılaşır.  Yatırımcı dövizin ister 100 birim lot ister bir milyon birim lot büyüklüğünde işlem yapmak istesin, bu maliyet yüzde bakımından aynı olacaktır. Örneğin, bir yatırımcı 10,000 birimlik (10K) lot kullanmak isterse, spread miktarı 3 $ olacaktır ancak aynı işlem için sadece 100 birimlik lot kullanıldığında, spread sadece 0.03 $ olacaktır. Borsada ise, örneğin, 100 hisse senedi veya 1000 hisse senedi üzerinde 20$’lık bir komisyon, 100 hisse senedi durumunda işlem maliyetini % 2 yaparak, 1000 hisse durumunda ise sadece % 0,2 seviyesinde tutarak 40$'a sabitlenebilir.  Bu tür bir değişkenlik, hisse senedi piyasasında küçük yatırımcıların pozisyonlarını ölçeklendirme konusunda zorluk yaşamasına neden olmaktadır çünkü komisyonlar çok fazla maliyete neden olur. Ancak forex yatırımcılarının tek fiyatlandırma avantajı vardır ve değişken işlem maliyetleri hakkında herhangi bir endişe yaşamadan istedikleri para yönetim tarzını uygulayabilirler.

1. Varlık Stopu
Varlık stopu, tüm stop emirleri arasında en basit olanıdır. Yatırımcı, tek bir işlemde hesabının sadece önceden belirlenmiş bir miktarını riske atar. Genel oran, herhangi bir işlemde hesabın % 2’sini riske atmaktır.  Örneğin 10,000 $’lık bir yatırım hesabında, yatırımcı 200 $’ı riske atabilir veya EURUSD paritesinde bir mini lotta (10,000 birim) 200 pip veya standart 100,000 birim lotta sadece 20 pip riske atabilir.  Yüksek riski seven yatırımcılar, % 5 varlık stopu kullanmayı düşünebilir ancak bu miktarın genellikle dikkatli bir para yönetiminin en üst limiti olduğu kabul edilir çünkü arka arkaya yapılacak 10 hatalı işlemle hesabın % 50’si kaybedilebilir. 
Varlık stopu ile ilgili diğer bir dezavantaj ise, yatırımcının pozisyonu üzerine gelişigüzel çıkış noktası yerleştirmesidir.  İşlem, piyasanın fiyat hareketine mantıklı bir tepki sonucu olarak değil yatırımcının dahili risk kontrollerini tatmin etmek için likide edilir. 

2. Grafik Stopu
Teknik analizde, grafiğin fiyat hareketi veya çeşitli gösterge sinyalleri ile binlerce olası stop oluşturulabilir. Teknik analize ağırlık veren yatırımcılar, bu çıkış noktalarını, grafik stopu formüle etmek için standart varlık stop kuralları ile birleştirir.  Grafik stopunun klasik bir örneği, dalgalanmanın en üst ve en alt noktasıdır. Şekil 2’de, grafik stopu kullanan ve 10000$’lık bir hesabı olan yatırımcı, 150 pip riske ederek veya hesabının % 1,5’i ile bir mini lot satabilir. 


 
 
3. Volatilite Stopu
Grafik stopunun daha karmaşık bir versiyonu, risk parametrelerini belirlemek için fiyat hareketi yerine volatilite kullanır.  İşin özünde, yüksek volatiliteli bir ortamda, fiyat geniş bir bant içinde hareket ettiğinden, yatırımcının, mevcut koşullara ayak uydurması ve piyasa içi gürültü tarafından stoplanmaması için daha yüksek bir riske izin vermesi yatmaktadır. Bunun tersi olarak da , düşük volatilite ortamında risk daha az tutulur. 
Volatiliteyi ölçmenin kolay bir yolu, fiyattaki değişimleri ölçmek için standart sapma kullanan Bollinger Bantları’nı kullanmaktır.  Şekil 3 ve 4’te, Bollinger Bantları ile yüksek volatilite ve düşük volatilite stopları gösterilmektedir. Şekil 3’te, volatilite stopu yatırımcıların, daha iyi “bütünleşmiş” fiyat ve daha hızlı başabaş noktasına erişmek için ölçeklendirilmiş yaklaşım kullanmasını sağlar.  Pozisyonun toplam riskinin, hesabın %2’sini geçmemesi gerektiğine dikkat edin; bu nedenle, yatırımcının, bir işlemde kümülatif riskini gerektiği gibi boyutlandırması için daha küçük lotlar kullanması önemlidir.                                                              
                                                                        
4. Teminat (Margin) Stopu
Bu belki de, tüm para yönetimi stratejilerinin en sıradışı olanıdır ancak mantıklı bir şekilde kullanılırsa forex piyasalarında son derece etkili bir yöntem olabilir.  Dövize dayalı piyasaların aksine, forex piyasaları günde 24 saat çalışır.  Bu nedenle, forex aracıları, müşterilerinin pozisyonlarını, teminat çağrısına düştüğü anda likide edebilirler.  Bu nedenle, forex müşterileri, hesaplarında negatif bakiye tehlikesi ile çok sık karşı karşıya kalmazlar çünkü bilgisayarları, bütün pozisyonları otomatik olarak kapatır.

Bu para yönetimi stratejisi, yatırımcının sermayesini 10 eşit parçaya bölmesini gerektirir. 10,000 $’lık bir hesapta, yatırımcı forex aracısı ile hesabı açacak ancak bu miktarın tamamı yerine 1000 $ gönderecek ve kalan 9000 $’ı kendi hesabında bırakacaktır. Pek çok forex aracı kurumu, müşterilerine 1:100 kaldıraç kullanma olanağı sağlar. Bu nedenle 1,000 $’lık bir fonlama, yatırımcının bir standart 100,000 birimlik (100K’lık) lotu kontrol etmesini sağlar.  Ancak, yatırımcıya karşı 1 piplik  bir hareket bile teminat çağrısını tetikleyecektir (çünkü 1000$, aracının ihtiyacının olduğu minimum fiyattır). Bu nedenle, yatırımcının risk toleransına bağlı olarak 50,000 birimlik lot pozisyonu ile işlem yapmayı tercih edebilir ve böylece neredeyse 100 piplik  bir hareket alanı yakalar (50,000 lotluk bir işlemde, aracının 500 $'lık teminata ihtiyacı vardır bu nedenle 1000 $ - 100 piplik kayıp* 50,000 lot=500$).  Yatırımcının ne kadar kaldıraca ihtiyacı olduğuna bakmaksızın, spekülatif sermayenin kontrollü bir şekilde bölünmesi yatırımcının tek bir işlemde hesabının tamamını boşaltmasını önler ve manuel stoplar yerleştirmeye gerek duymadan, potansiyel olarak karlı bir planla pek çok dalga hareketine girmesini sağlayacaktır. Bu yöntemi kullanmak isteyen yatırımcılar için, bu yaklaşım oldukça ilginç olabilir. 

Sonuç
Sizin de gördüğünüz gibi, forex piyasasında para yönetimi, piyasanın kendisi kadar esnek ve değişkendir. Evrensel tek kural, bu piyasadaki bütün yatırımcıların, başarılı olmak için belli bir formu uygulamaları gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Risk Uyarısı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Bu Hafta Çok Okunanlar

Edebiyat Sitesi